Biraz Avrupa Birliğinden bahsedelim. Bu gayet yalın ve anlaşılır bir yazı olacak. Fazla ayrıntıya girmeden, çünkü çok uzun bir yazı dizisi gerekir. İlk olarak Avrupa Birliğinin mevcut durumuna bakalım. AB 27 üye (Ve bu yıl sonuna kadar İngiltere) ülkeden oluşan bir birlik. Bu birlik daha çok ekonomik bir birlik durumunda şu an. Kültürel, askeri ve siyasi birlik oluşturmak ile ilgili çeşitli çalışmalar olasa da, bu konularda henüz fazla ileri gidebildikleri söylenemez. Bu ülkelerin 19'u Euro'yu para birimi olarak kullanıyor, hala ulusal merkez banklarının rolü güçlü bir şekilde devam ediyor. Buna benzer pek çok etmene baktığımızda aslında ekonomik olarak bile tam bir birlik oluşmuş durumda değil. Bu ekonominin lokomotifi olan bazı ülkeler var. Sırası ile Almanya, İngiltere (ayrılıyor), Fransa, İtalya, İspanya,.... AB ekonomisini ayakta tutan bu başak ülkeler ve onlara ait şirketler. Üye olan diğer ülkelere baktığınızda ekonominin ve kişi başı gelirin yükseldiğini göreceksiniz.
Son zamanlarda gündemde olan bir konu. Aslında bu sorun uzun zamandır mevcut. Yıllardır Çin ve Uygur Türkleri arasında çeşitli sorunlar yer alıyor. İddialara bakılır ise Çin devleti sistematik olarak Uygur Türklerine baskı uyguluyor ve sindirip asimle etmeye çalışıyor. Binlerce insanı kamplara topluyor ve yerlerinden ediyor. Buna benzer pek çok iddia var. İddianın sahibi batı kaynakları. Bir yandan Çin tarafı ise iddialara karşı çıkıyor. Kampları kabul etmiyor. Ve sadece terörizm'e karşı mücadele ettiklerini iddia ediyorlar. İlk olarak Çin'in iddialarını güçlendiren iki adet konu var. Birincisi Suriye'ye gelen Uygur asıllı cihatçı gruplar ve DAESH üyeleri oldukça fazla miktardalar. Bu da net olarak gösteriyor ki Uygur Türkleri içinden beslenen bir damar var. Bir diğeri ise Uygur Türklerinin, özellikle önde gelenlerinin CIA ile olan yakın ilişkileri. Bana biraz PKK/YPG'yi hatırlatıyor. Asıl iddianın en önemli desteği ülkemizde bulunan Uygur Türkleri ve onların anl